BARAJLARIN
DEPREM ETKİSİ ALTINDA DAVRANIŞLARI
Türkiye’de
ve dünyanın diğer deprem bölgelerinde inşa edilen barajların deprem sırasında
şiddetli sarsıntılara maruz kalmaları beklenir. Ülkemizde yapılacak barajların
tasarımında ve inşaatında bunu göz önünde bulundurmak ve gerekli tedbirleri
almak icap eder. Ancak deprem riskini abartmak, lüzumundan çok fazla emniyetli
barajlar yapmaya kalkışmak da yanlış olur. Unutulmamalıdır ki, aktif bir fay
üzerine bile baraj yapılabilir ve yapılmıştır. (Örneğin Fransa’da kemer
–ağırlık –Bort-less-Orgues barajı (Şekil 1). Dünyanın birçok ülkesinde pek çok
baraj çok büyük deprem kuvvetlerine maruz kalmış ve az veya hasar görmekle
beraber yıkılmamışlardır. Gözlemlenmiş bazı örnekler aşağıda verilmektedir.
(DALKIR,Ö , 2011)
DOLGU BARAJLAR
Dolgu barajların deprem davranışları
genellikle tatminkâr olmuştur. Bu
barajlarda, hele yüksek olanlarında, yer ivmesi ile kretteki ivme arasındaki amplifikasyon
zayıf olur. Bunun sebebi dolgu barajların deprem esnasında elastik-plastik deformasyon
yaparak esnek bir davranış
göstermeleridir.
Dolgu barajların deprem yüzünden yıkılma
riskleri aşağıdaki senaryolarla sınırlıdır:
Sismik t i treşimler sebebiyle baraj gövdesinde
ve temelde bulunan koheziyonsuz, ince
ve doygun malzemenin sıvılaşması
(liquefaction). Malzeme sıkıştırılmamışsa sıvılaşma riski daha da fazladır.
Barajda deprem etkisiyle meydana gelen kalıcı
oturma hava payından daha büyük olursa,
rezervuardaki sular baraj kretinin
üstünden aşar ve baraj yıkılır.
Kil Çekirdekli Dolgu Barajlarda deprem etkisiyle
meydana gelen yatay deplasman kum filtre
tabakasının kalınlığından fazla olursa,
kil çekirdek bazı seviyelerde filtre ve transisyon tabakalarının korumasından
mahrum kalabilir. Bu durumda kil çekirdek malzemesi sızıntı suyuyla mansaba
doğru göç eder, borulanma (piping) sebebiyle baraj yıkılabilir.
Kil Çekirdekli Dolgu Barajlarda deprem
yükleriyle yapılan şev stabilite hesaplarında bâzı hallerde emniyet katsayısını
1.0'den küçük bularak “baraj yıkılır” demek yanlıştır. O durumda dinamik analiz
yaparak, düşey ve yatay deformasyonları gerçekci bir şekilde tâyin etmek ve
barajın stabilitesi hakkında ona göre hüküm vermek gerekir. Ayrıca, şev
stabilite hesabında Newmark'ın bir yüzey üzerinde kayan rijid blok kabulü
toprak barajlar için geçerli olabilir ama kaya dolgu öyle davranmıyor. Üstelik,
barajda bir şev kayması olsa bile, bu baraj yıkılacak anlamına gelmez.
Dünyada deprem yüzünden yıkılan dolgu
barajlar genellikle “hydraulic fill” metoduyla yapılmış eski barajlar ve
nisbeten küçük, çok eski toprak barajlardır. Büyük bir ihtimalle bu çok eski
barajların tasarımı ve inşaatı pek de iyi değildi. Depremde yıkılan yenice
dolgu barajlar da Atık Barajları olmuştur.
Japonya'da 6.9 büyüklüğünde 1995 Kobe denkleminde
büyük ölçüde can ve mal kaybı olmuştur. Bu deprem 15'ten fazla dolgu ve 20'den fazla
beton barajı etkilemiştir. Bunlardan yalnız “epicentre” da bulunan küçük Niketo
Toprak Barajı yıkılmıştır. Deprem merkezinde bulunan diğer 3 küçük toprak dolgu
baraj ağır hasar görmüş, ama yıkılmamışlardır. Merkezden 7 km mesafede, 33 m yüksekliğindeki
Tokiwa Toprak Barajının kret üstündeki yol kaplamasında, yamaçlara yakın bölgelerde,
bazı çatlaklar oluşmuş. Merkezden 31 km mesafede, 24 m yüksekliğinde Kitamaya Toprak
Barajının menba yüzünde sığ bir şev kayması gözlenmiş. Diğer barajlarda
herhangi bir hasar olmamıştır.
A.B.D.'de
1994'te vuku bulan 6.7 büyüklüğündeki Northridge Depremi merkezinden 75 km'lik
bir yarıçap içinde bulunan 105 barajı etkilemişti. Bazılarına gelen yer
ivmeleri bayağı şiddetli idi. Bunlardan, bir kısmı Toprak, bir kısmı Kaya Dolgu
olan 11 tanesinde bazı çatlaklar veya şev hareketleri oldu, yıkılma tehlikesi
olmadan. Kalan 94 barajda hiçbir hasar olmadı. Üstelik, bu barajların ezici bir
çoğunluğu 1971'de aynı bölgede meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki San Fernando
Depremini de yaşamışlardı. O depremde, 1918'de “hydraulic fill” metoduyla inşa
edilmiş olan 42 m yüksekliğindeki Lower San Fernando Barajı ağır hasar gördü.
Dolgu malzemesinde sıvılaşma ve önemli şev kaymaları oluştu. Baraj yıkılsaydı
hemen mansapta yaşayan 70,000 kişinin hayatı tehlikede olacaktı. Kıl payı kurtuldular.
Depremden sonra barajın sahibi olan Los Angeles Belediyesi rezervuarı boş
tutarak barajı sadece taşkın kontrolü amacıyla kullanmaya karar verdi. 1994
Northridge Depremi olduğunda Lower San
Fernando Barajının rezervuarı boştu. Bu misal de “hydraulic fill” metodunun deprem
bölgelerinde ne kadar yanlış olduğunu bir kere daha gösteriyor. Meksika'da
1963'te inşa edilen 148 m yüksekliğinde El İnfiernillo Barajı (Kil Çekirdekli
Kaya Dolgu), Ekim 1975'te (5.9, 79km), Kasım 1975'te (7.2, 23km), Mart 1979'da
(7.6, 110km), Eylül 1985'te (8.1, 75km) ve (7.5, 80km) ve Ekim 1985'te (7.3, 55km)
gibi çeşitli depremlerle tekrar tekrar sarsılmış, yalnız 1979 (7.6) ve 1985
(8.1) depremlerinde önemsiz hasar görmüştür ( ICOLD
(2001): “Design Features of Dams to Resist Seismic Ground Motion - Guidelines
and Case Studies”. Bulletin 120. Committee on Seismic Aspects of Dam Design.
Paris, France. Mars)
Alperen Tolga GÖZÜTOK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder